20 Aralık 2013 Cuma

Prisoners

Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve'ın yönettiği 'Prisoners' bir aile buluşması sırasında kızları kaybolan iki ailenin başlarından geçenleri anlatıyor.Film kızların kaybolma hikayesiyle başlıyor ve ardından başta Hugh Jackman'ın oynadığı Keller Dover ve Jake Gyllenhaal'ın oynadığı dedektif Loki karakterinin davayı çözme çabasına odaklanıyor.Film uzun süresine rağmen izleyiciyi sıkmayan sürükleyici bir polisiye film olmayı başarırken senaryosundaki hatalar filmin ileri gitmesini engelliyor.


Film iki karakter üzerinden ilerliyor.Kızını bulmaya çalışan Keller Dover'ın olaylar karşısında verdiği tepkiler ilgi çekici,üstelik film bu karakter üzerinden seyirciye 'siz onun yerinde olsaydınız ne yapardınız?' sorusunu yöneltiyor.Olayı çözmek için atanan dedektif Loki'nin ise basit tasarlanmış bir karakter olduğunu düşünüyorum.Film,sürükleyici başlayıp sürükleyici devam ediyor,tempoyu çok fazla yukarılara çekmiyor fakat özellikle bu tip filmler için oldukça önemli olan,herşeyin açıklığa kavuşmaya başladığı final bölümünün beni hiç tatmin etmediğini söyleyebilirim.Bu tip filmlerin yaptığı finaller sizin film hakkındaki görüşünüzü çokça etkiliyor.Bu yüzden Prisoners,son yarım saatiyle düşüşe geçen bir film olmuş.Ayrıca senarist
Aaron Guzikowski'nin senaryosunda boşluklar da mevcut.


Filmdeki işkence sahnelerini oldukça başarılı buldum.Keller Dover'ın Alex Jones(Paul Dano)'a yaptığı işkence, insanlık ve vicdan temalarını barındırırken seyirciye de kendini Keller Dover karakterinin yerine koymasını sağlıyor.Denis Villeneuve özellikle bunu iyi yapıyor,seyirciyi filme dahil etmeyi başarıyor.Öte yandan film inanç temasınıda işliyor,zaten finalle birlikte bu durum daha net gözüküyor.Denis Villeneuve özellikle gizemli ve seyirciyi içine alan bir atmosfer yaratmaya çalışırken belki tam anlamıyla bi yönetmenlik farkı ortaya koymuyor ama bana kalırsa totalde yönetmenliği hiç de fena değil. Loki'nin finalde,hastaneye doğru yol aldığı sahnenin oldukça başarılı çekilmiş bir sekans olduğuna değinmek istiyorum.Ayrıca filmde yer yer polisiye filmlerde sıkça rasladığımız klişeler göze batıyor.



 Filmin oyuncularına gelecek olursak,filmi daha üst seviyeye taşıyan unsurlardan biri oyuncu performansları.Hugh Jackman ve Jake Gyllenhaal'ın performanslarının filme etkisi büyük.Geçen yıl 'Les Misérables' ile Oscar'a aday olan Hugh Jackman'ın performansını çok beğendim.Tahminimce Jackman Oscarda ve benim vereceğim film ödüllerinde adaylık alamaz ama performansı yılın akıllarda kalan başarılı işlerinden biri.Her ne kadar bir başrol için basit yazılmış bir karakteri oynasada Jake Gyllenhaal'ın performansınıda çok beğendim.Jake Gyllenhaal'ın yaptığı işlere baktığımda,belki hiçbir zaman döktürmüyor ama her zaman rolünün hakkını veren oyunculuklar ortaya koymayı başarıyor.Bu da Jake Gyllenhaal için o performanslardan biri.Yalnız filmde Melissa Leo'nun oyunculuğunu hiç beğenmedim.Kötü performansının yanına mıymıntı konuşması da eklenince çekilmez bir hal almış.Son olarak görüntü yönetmeni Roger Deakins'in iyi iş çıkardığına değinmek gerek.


 

PUAN:7   NOT:B


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder